DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN 2054611-0,96%
İstanbul
16°

KAPALI

04:27

İMSAK'A KALAN SÜRE

Yalnızlık, erken ölüm riskini yüzde 14 oranında artırıyor

Yalnızlık, erken ölüm riskini yüzde 14 oranında artırıyor

ABONE OL
1 Temmuz 2023 17:00
Yalnızlık, erken ölüm riskini yüzde 14 oranında artırıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bu videoyu izlemek için lütfen JavaScript’i etkinleştirin

DHA

Yalnızlık ve sosyal izolasyonun ölüm riskine, hastalıklara ve insan sağlığına ne derece etki ettiği incelendi.

Harbin Tıp Üniversitesi Dr. Wu Lien Bilim Vakfı (WLD-QN1106, FW) tarafından desteklenen ve yalnızlıkla ilgili son 20 yıldır 20 ülkede yapılan çalışmaların derlendiği araştırma, insan davranışlarını inceleyen Nature Human Behavior dergisinde 19 Haziran’da yayınlandı.

Araştırmaya 2 milyon 205 bin 199 kişiyi içeren toplam 90 prospektif kohort çalışması dahil edildi.

Önemli ölçüde etkiliyor

Bu çalışmaların 29’u ABD, 61’i İngiltere, Japonya, Kore, Finlandiya gibi diğer gelişmiş ülkelerde gerçekleştirildi.

Sonuç olarak, genel popülasyonda hem sosyal izolasyonun hem de yalnızlığın, tüm nedenlere bağlı artan ölüm riski ile önemli ölçüde ilişkili olduğu ortaya çıktı.

Konuyla ilgili değerlendirilmelerde bulunan Psikiyatrist ve Psikoterapist Dr. Semiha Tufan, “Araştırma; insan toplumdan, bireylerden ne kadar izole ve yalnızsa genel sağlığının o kadar olumsuz etkilendiğini bize söylüyor.” dedi.

“Hayatta bize en iyi gelen şey…”

Araştırmanın sonuçları ile ilgili bilgi veren Tufan, şöyle konuştu:

İnsan, yapısı itibarıyla sosyal bir varlık olduğu için ona en iyi gelen şey güzel ilişkilerdir. İlişki olmadan hayatını anlamlı kılamamasından dolayı genel sağlığı da ilişkilerden etkilenir. Çalışmanın sonuçlarına baktığımız zaman, hayatta bize en iyi gelen şeyin sosyal destek ve iyi ilişkiler kurmak olduğunu görebiliriz. Meta analizini incelediğimiz zaman insanın bu durumdan oldukça yüksek seviyelerde etkilendiğini görüyoruz. Örneğin, çalışmada yalnız ve sosyal izolasyonu yüksek olan bireylerde kardiyovasküler hastalıklardan ölüm risklerinin yüzde 25-30 civarında arttığı, felçten ölüm riskinin de yüzde 25-30 civarında yükseldiği, hatta ölüm oranlarının yalnızlık çeken bireylerde yüzde 14 civarında arttığı, sosyal izolasyon da ise bu oranın daha da yükselerek yüzde 30’lara çıktığı tespit edilmiş.

Bağışıklık sistemi baskılanıyor

“Konuyla ilgili yapılan diğer çalışmalarda insanda en çok stres yaratan durumun yakın ilişkilerin iyi ve sağlıklı olmaması halinin olduğu ortaya çıkmıştır” diyen Tufan, şöyle devam etti:

Sosyal izolasyonun olması ve yakın ilişkilerin sağlıklı olmaması, insanın aldığı desteği, bakımı azaltıyor ve stres faktörleriyle başa çıkmasını zorlaştırıyor. Dolayısıyla stres nedeniyle immün sistemi, hipofiz ve böbrek üstü bezinden salgılanan salgılar gibi birçok sistemde değişiklikler oluşuyor. Bu yüzden insan, yalnızlığı ve sosyal izolasyonu çok ciddi bir stres faktörü olarak algılıyor. Bütün bu hormonal değişikliklere bağlı olarak vücudunuzda, beyninizde, immün sisteminizde ciddi değişiklikler oluyor, bağışıklık sistemimiz baskılanıyor.

Meme kanserine yakalanan kadınların yalnızlığı…

Çalışmanın hastalıklarla olan etkileşimini paylaşan Tufan, şunları söyledi:

Çalışmada ortaya çıkan sonuçlardan bir diğeri de birçok kanser ya da immün sistemle ilgili hastalıkta yalnızlığın ve sosyal izolasyonun etkisi olduğudur. Özellikle kadınlarda, meme kanserinden ölümde artış bulunmuş; meme kanserine yakalanan kadınlar ne kadar yalnız ve sosyal izole ise ölüm oranlarının o kadar arttığı gözlemlenmiştir. Sosyal izolasyonu ne kadar az, yalnızlaşmamış ve sosyal desteği iyiyse de ölüm oranlarının o kadar azaldığı tespit edilmiş. Çünkü insan doğduğu andan itibaren bir diğeri ile var olan bir varlıktır. Mutluluk da bununla yakından ilişkilidir.

Alkol ve sigara kullanımı

Tufan, “Ruh sağlığınız ve ilişkileriniz iyi olmayınca genel sağlığınız da iyi olmuyor. Yalnızken alınamayan bakım, iyi beslenememe, alkol ve sigara kullanımının artması gibi insanın kendi bakımıyla ilgili faktörler bütün bu ölüm ya da hastalık oranlarını etkileyebiliyor. Bu nedenle konuyla ilgili ortaya koyulan daha fazla sayıda çalışma bilime katkıda bulunacaktır.” dedi.

“Kendi kendime konuşuyorum”

Yalnız yaşayan ve yalnızlığı sevmediğini belirten 51 yaşındaki Taner Demirtaş araştırmanın sonuçlarına ilişkin “Yalnız yaşamak çok zor; her işimi kendim yapıyor, yanımda birisi varmış gibi kendi kendime bile konuşuyorum.” dedi.

Demirtaş, “Yalnız yaşamayın; bekârsanız evlenin, annenize ve babanıza değer verin.” diye ekledi.

Araştırmanın sonucuna katılanlar

Kendi ile baş başa kalmayı sevdiğini belirten Asena Gömbe, “Muhtemelen yalnız insanlar, depresif olmaya biraz daha fazla müsait olduğu için ölüm riskini depresiflik durumu tetikliyor olabilir” diye düşünürken, Alper Gömbe ise “Hayat tek başına geçmiyor, mutlaka bir hayat arkadaşı olması lazım. Yalnızlık zor, birileri ile paylaşımda bulunmak lazım. Bu yüzden araştırma sonucuna katılıyorum.” dedi.

Yalnızlığı zaman zaman sevdiğini belirten Emin Karabal ise araştırma sonucunun mantıklı olduğunu dile getirdi.

Sosyalleşmenin kendince tanımını da yapan Karabal, “Sosyalleştikçe daha mutlu olduğumuz için sonuç bana çok mantıklı geldi. Vücudumuzda o mutluluğa göre bir şeyler salgılanıyordur.” diye konuştu.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP
300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.